Genel

Fethiye’de Tabiat Kadınları "Kadına Şiddete Hayır" Yürüyüşü Düzenlediler

Fethiye Tabiat Kadınları Doğa yürüyüşü grubu, kadına yönelik şiddete karşı uluslararası mücadele günü kapsamında Fethiye'nin Yayla Koru Meseniz ve Söğütlü Mahalleleri yüksek mevkilerinde 10 kilometrelik doğa yürüyüşü gerçekleştirdi.

Kadına yönelik şiddete karşı uluslararası mücadele günü nedeniyle sadece kadınlardan oluşan 50'yi aşkın kadın Yayla Koru Meseniz ve Söğütlü Mahallelerinde ormanlık alanda kadına şiddeti protesto eden bir doğa yürüyüşü yaptı. Ellerinde ‘kadına şiddete hayır’ yazılı afişlerle siyah giysiler içinde 10 kilometre özel olarak yürüyen kadınlar, zaman zaman kadına şiddete hayır diyerek de sloganlar attı.

Fethiye Tabiat Kadınları Doğa yürüyüşü grubu lideri ve Fethiye Kadın Efeler Derneği Başkanı Mihriban Arslan yaptığı konuşmada ‘Şiddet sadece fiziksel bir yara değildir, şiddet bir ailenin yıkılışı, bir çocuğun sesi, bir kadının umutlarının çalınışıdır,’’ ifadelerini kullandı.

Arslan; "Bizler Türk tarihini Efeler olarak adını yazdırmış Cesur fedakar ve onurlu kadınların torunlarıyız o Efeler ki vatanın namusunu nasıl koruduysa Bizler de bugün kadınlarımızın ve ailelerimizin sağlam duruşunu korumak için buradayız şiddet gören her bir kadınımız bu milletin kanayan bir yarısıdır. Şiddet sadece fiziksel bir yara değildir şiddet bir ailenin yıkılışı bir çocuğun sesi çoğu bir kadının umutlarının çalınışıdır. Şiddet insan onurunu ayaklar altına alan en temel insanın hakkı olan yaşam hakkını hiçe Sayan bir utançtır. Unutmayın ki güçlü kadınlar güçlü aileler demektir güçlü aileler ise güçlü ve Bölünmez bir vatan demektir,’’ dedi.

‘’Efelik Zorbalara Karşı Durmak, Masumun Yanında Olmak Demektir’’

Mihriban Arslan, açıklamasında sadece konuşan değil, icraat yapan kadınlar olduğunu, evde, işte, sokakta her yerde kadına şiddetin bilincini yükselterek şiddete dur demeye devam edeceklerini ifade ederek, ‘’Şimdi Omuz Omuza el ele vermeliyiz inanıyorum ki bu topraklarda şiddetin değil Sevginin saygının ve adaletin sesi kazanacak. Türk kadınına yakışan onurlu ve güvenli bir yaşamı hep birlikte inşa etmeliyiz. Bizler omuzlarımızda mücadeleci cesaret ve adalet taşıyan Türk kadınlarının mirası yaşatıyoruz. Efelik zorbalara karşı durmak masumun yanında olmak demektir. Bizim köklerimiz tarihin en önemli sayfalarına uzanır. Türk tarihi kadına değer veren baş tacı eden destanlarla doludur. Orta Asya'daki Hakan'ın yanında Hatun vardır devletin yönetimi ve kararları hatunsuz olmaz ilkesiyle alınır O sadece eş değil ortak yöneticidir. Kurtuluş Savaşı'nda Nene Hatun'dan Kara Fatma'ya İsimsiz binlerce Anadolu kadını cepheye mermi taşıyarak evlatlarını vatan için feda ederek bu ülkenin temel harcını kanlarıyla karıştırarak atmıştır. Cumhuriyetin kuruluşunda ulu önder Mustafa Kemal Atatürk Dünya üzerinde her şey kadın eseridir diyerek Türk kadınının seçme ve seçilme hakkını batıdaki birçok millet den önce vererek onurlandırmıştır. Bizim ecdadımızda kadına şiddeti değil sevgi ve saygıyı emretmiştir bize düşen atalarımızdan aldığımız bu onuru duruşu günümüzün gerektirdiği modern ve mücadele ile birleştirmektir,’’ diye konuştu.

‘’Türk Kadını Bu Vatanın Geleceği Ve Teminatıdır’’

Arslan, konuşmasını, ‘’Kadının bedeni de ruhu da bir vatan toprağı gibi dokunulmazdır artık Sözün bittiği yerdeyiz kadın cinayetlerine ve şiddete karşı sessiz kalmayacağız görmezden gelmeyeceğiz mazeret kabul etmeyeceğiz. Şiddetin dini dili ırkı ve mazereti yoktur. Devlet kurumlarından sivil topluma her erkeğe ve kadına sesleniyorum şiddete karşı şiddette sıfır tolerans gösterin Bu bilinçle kadının yaşam hakkına ve ruhunu karartmak büyük bir suçtur. Kadınlarımızın ve kızlarımızın güvende olduğu bir Türkiye istiyoruz. Unutmayın ki kadına şiddet sönmedikçe bu vatanın ışığı tam parlamaz. Yaşasın kadınların gücü Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti!’’ ifadeleriyle tamamladı.