Fethiyeli Ali İhsan Emre ömrünü caretta caretta kaplumbağalarının yaşatılması ve yöredeki kuşların çeşitlerinin artması için adarken, Türkiye’de ilk kez kumsala çıkıp yumurtlayan caretta caretta kaplumbağalarının yumurtalarının ezilmemesi için ‘tel kafes’ projesini de geliştiren kişi oldu. 45 yıllık gönüllü çalışmasında Fethiye’nin Çalış Plajı ile Yanıklar Sahilinde üremeye gelen caretta caretta kaplumbağalarının yuvalama ve yumurta çıkışlarını takip ederek, bu güne kadar binlerce caretta yavrusunun denize ulaşmasını sağladı. Türkiye’de yıllar önce bakanlığın ilk Çevre Beratı verdiği kişi de olan Ali İhsan Emre Çalış Plajı yakınlarındaki 150 dönümlük alanın kuşların uğrak yeri olduğunu tespit ederek bu alanın ‘kuş cenneti’ olması yönündeki projeyi de öneren isim olarak dikkat çekmişti. Halen çevre değerlerinin korunması için büyük emek harcayan Ali İhsan Emre caretta caretta kaplumbağalarının korunması amacıyla ilk 20 yılda yaklaşık 40-50 bin dolar masraf ettiğini o dönemde yurtdışından Viyana Üniversitesi’nden gelen öğrencilerle her yaz koruma çalışmalarında yer aldığını belirtti. Yaklaşık 30 yıl önce caretta yumurtalarının kumsaldaki korunması için ilk tel kafes projesini yaptıklarını bu projenin daha sonra şimdiki halini aldığını da kaydetti.
“2007’de Tescillendi”
Fethiye’nin Kuş Cenneti alanının 2007 yılında tescillendiğini 35 yıldır da bu alanda kuş sayımı gerçekleştirdiklerini ifade eden doğa koruma gönüllüsü Ali İhsan Emre, “Bu kuşlar milyon yıldır kutuptan kutuba göç ediyor. Nerede konaklarlarsa, oranın mutlaka bir değeri oluyor. Biz Fethiye’de 35 yıldır sayım yapıyoruz. Buraya gelen göçmen kuşlar Fethiye’nin eski halini önemli kılıyor. Eskiden Fethiye denizden Patlangıç’a kadar bir sulak alandı. Sonradan yapılaşma ve seralar ortaya çıktı. Elbette bu alanların çoğu kapandı. Şimdi sadece Çalış Şatburnu’nda 150 dönümlük bir yer kaldı. Kuşlar artık buraya sığınmaya çalışıyor. Biz oranın sayımını yapıp, yerini belirledik. Özel Çevre Koruma Kurumu’na yazdık. Ankara’dan gelip rehabilitasyon alanı olan kuş cennetinin bulunduğu yeri doğal korunması gereken alan ve kuş cenneti olarak belirlediler, askıya astılar. Hiçbir itiraz olmadı. 2007’de tescillendi, doğal korunması gereken alan oldu. Hâlâ sayım yapmaya devam ediyoruz. Şu anda 53 farklı tür geliyor ve gidiyor. Mesela 2007’de gelmiş bir kuşu bu sene tekrar tespit ettik. "Terek Düdükçünü" diye bir türü de bu yıl keşfettik, çok ilginç şeyler oluyor. Bunlar o alanın değerini arttırıyor.” dedi.
“230 Tür Var”
Ali İhsan Emre, “2007’de 222 kuş türü tespit ettik. Bu yıl "Terek Düdükçünü” de geldi. Tahminen sayı 230’u bulmuştur. Yani önemli bir alan. Eğer bu alan da doldurulursa, toprak haline gelirse ya da otelleştirilirse kuşlar burada konaklayamayacak. O zaman göç yollarında telef olacaklar. Onlara yardımcı olmamız ve orayı korumamız gerekiyor. Mesela İngiltere'deki bir kuş koruma derneğinin 3 milyon üyesi var. İstedikleri zaman hükümeti değiştirebiliyorlar. Orada bir Shell petrol şirketi petrol çıkarmaya çalıştı. Bu dernek üyeleri Shell’den petrol almadı. Kuzey Denizi’ndeki petrol çıkarmayı durdurdular. Sivil toplum kuruluşları bu kadar etkili. Bizler de Fethiye’nin nefes alanı olan Kuş Cennetinin korunması için çabalarımızı sürdürüyoruz.” ifadelerinde bulundu.
“Carettalar Olmazsa Turizm De Olmaz”
Fethiye turizminin carettasız olamayacağını belirten Ali İhsan Emre, “Caretta carettalar binlerce kilometre uzaktan Fethiye sahillerine yumurtlamak için geliyorlar. Bizim carettalarımız da çok değerli. 20 yıl önce Viyana Üniversitesi ile yaptığımız bir ankette yüzde 22 oranında turist, carettaları görmek için Çalış’a geldiğini belirtmişti. Yüzde 22 turizmi artırabilecek başka bir şey yok. Carettalar olmazsa turizm de olmaz. Denizler denizanasıyla dolarsa yüzemeyiz, turizm biter. Bütün bunların hem turizme hem insan sağlığına çok faydası var. Doğada bunlar yoksa bir hata var demektir.” dedi.
“İlk Kafesi Çalış Plajında Oluşturduk”
Emre, “Çalış Plajı’nda bu kafes projesi 30 yıl kadar önce Türkiye’de başladı. O zaman sahilde yuvaların başına küçük tahtalar çakıyorduk ama çocuklar onları kale yapıyordu veya birinin ayağına takılıp gidiyordu. Sonra, bir gün şampanya telinden esinlenerek bardaktaki tahtanın budak deliğine denk gelen kısmını gördüm, o telden esinlenerek bir şey geliştirdim. O dönemin İl Tarım Müdürü Mustafa Bey sağ olsun, benzer büyük demirden yaklaşık 30-40 adet kafesler yaptırdı. Onlarla yıllarca koruduk ama ağır olduğu için paslanıyor, uzun süre dayanmıyordu. Pamukkale Üniversitesi’nden Yakup Hoca ile kafes projesini geliştirdik. Hem boyalı hem dayanıklı hale getirdik. Şu an Kaliforniya’da bile kullanılan dünyanın en güzel yuva koruma kafesi oldu. Bu kafesler carettaların yumurtalarını korumak için kullanılıyor.” ifadelerinde bulundu.
“Gönüllü Koruyuculara İhtiyaç Var”
Emre, “Fethiye ve çevresindeki caretta caretta kaplumbağalarını mutlaka inceliyoruz. Bu yıl yine Bakanlığımız ile Pamukkale Üniversitesi projesiyle çalıştık. Hocalar toplandı, proje sona erdi. Bu sene yaklaşık 120-130 yuva oldu. Genelde maksimum 150 oluyor zaten. 7-8 bin civarında yavru denize ulaştırıldı. Sonuç gayet iyi. Çalış Plajı ve Yanıklar sahilinde daha dikkatli gönüllü koruyuculara ihtiyaç var.” dedi.
“35 Yıldır Caretta Bekliyorum”
Kendini doğaya adadığını caretta carettalar, kuş cennetinin yanı sıra tarihi Likya yolunun ilk belirlenmesi çalışmalarında da gönüllülük esasına dayalı olarak Fethiye’ye katkılar sunduğunu anlatan Ali İhsan Emre, “Görevli koruması bir yere kadar sürüyor ama gönüllüler işi devam ettiriyor. Görevli görev saati bitince gider, ama gönüllü 24 saat orada. Ben 35 yıldır bekliyorum. Hayatımın yarısını bu işe verdim. Herhangi bir kazancım olmadı. İlk 20 yılda 40-50 bin dolar masraf ettik. Çünkü zamanında 15-20 gönüllü öğrenci geliyordu. Her türlü ihtiyaçlarını biz karşılıyorduk. O dönem devletin proje desteği yoktu. Kendi imkanlarımızla hallettik ve çok güzel oldu. Fethiye için caretta olayı büyük bir nimet; sadece burada ve Dalyan’da var. Dikkatli korunması gerekiyor. Şimdi yani kışın görevliler ayrıldı. Carettalar geldikleri yerlere yumurtalarını bırakıp yavrularını çıkardılar. Hala Fethiye körfezimizde caretta caretta kaplumbağaları ve yavruları var. Burada geziyorlar. Hiç ayrılmayanlar var. Bizim denizlerimizde iki tür var: Caretta Caretta ve Kolonya Midas dediğimiz yeşil kaplumbağa. Birisi etçil, diğeri otçul besleniyor. Kanaldaki otçul beslenen yeşil kaplumbağalar, genellikle yosunları yemeye geliyor. Onlar Mersin ve Hatay tarafında kışlıyor. Beslenmek için bu tarafa geliyor, burada büyüyüp yuvalamaya tekrar güneye gidiyorlar. Bir de Nil kaplumbağası var. Kanalda tatlı suda yaşıyor. Carettalar ise kanala nadiren girer. Bu yıl yuvalama yapanlar 2 yıllık tura çıktı. Yuvalamayı bitirenler 2 yıl sonra veya 3 yıl sonra tekrar gelecek. Fethiye Körfezimizde şu anda gördüklerimiz geçen yıl veya daha önce gelenler. Mayıs’a kadar burada bekleyip yuvalayacaklar. Sonra yine gidecekler. Böyle bir döngü var, popülasyon sürekli değişiyor. Onların burada olmaları denizin temizliğinin işareti. Caretta Caretta görmek isteyenler özellikle kışın Fethiye Körfezi’ne gelebilirler. Körfez daha sıcak olduğu için burada vakit geçiriyorlar. Bazen teknelerin kenarında ölü balıkları yiyorlar. Küçükken yengeç bunların yavrularını yerler, büyüdüklerinde onlar da yengeçleri yer. Böyle bir döngü var. Ben yaşadığım müddetçe Fethiye’de bu gönüllü hareketimi sürdürmeye devam edeceğim. Şimdi de zaman zaman stantlar açıp büyük küçük herkese carettaları ve yöremizdeki kuşları anlatıyorum.” ifadelerinde bulundu.