Jeofizik Yüksek Mühendisi Dr. Engin Erçetin, “Girit veya Fethiye açıklarında meydana gelebilecek güçlü bir deprem, özellikle Çalış sahili başta olmak üzere kıyılarımızda tsunami riskini artırabilir. Uzman projeksiyonlarına göre böyle bir durumda oluşabilecek dalgaların yüksekliği 2–2,5 metreye ulaşabilir.” dedi.
1957 yılında büyük bir deprem yaşayan ve dönemin kaymakamı Nezih Okuş’un tüm vatandaşları uyartması sonucu can kaybının az yaşandığı büyük depremin ardından Fethiye’nin yeni bir deprem riskiyle karşı karşıya olduğu ve tedbirlerin mutlaka alınması gerektiği hatırlatıldı. Fethiye’nin birinci derecede deprem bölgesinde olduğunu kaydeden Jeofizik Yüksek Mühendisi Dr. Engin Erçetin, “Girit, Fethiye, Burdur fay hatları birbiriyle ilişkili. Bu bölgelerde olacak depremler birbirini tetikleyecektir. Fethiye sürekli gerilim yaşayan bir bölgede. Türkiye’de Kuzey Anadolu fay hattında olduğu gibi Helen yayı da ve Ege bölgesindeki faylarımız da sürekli olarak bir gerilim yaşıyor. Fethiye çevresinde Seydikemer - Eşen yayının canlı olduğunu biliyoruz. Oranın deprem üretme kapasitesi 6.8 büyüklüğüne varacak bir kapasite var. Helen yayı da 7.2 – 7.3 büyüklüğünde deprem üretme kapasitesi var. Fethiye’mizin deprem gerçeği bunlardır. Depreme karşı kamu ve yerel yönetimler acil tedbirlerini mutlaka almalıdırlar.” dedi. Olası bir depremde tsunami tehlikesine de dikkat çeken Jeofizik Yüksek Mühendisi Dr. Engin Erçetin, Şövalye Adası’nın olası bir Tsunamiye karşı büyük bir engel olduğunu ifade etti.
Erçetin, “Halkımızın da bildiği gibi, Amerikan sinemasının etkisiyle “tsunami” denildiğinde gözümüzde 8–10 metrelik dev dalgalar canlanıyor. Elbette böyle bir durum yaşanmayacak; bu konuda vatandaşlarımız müsterih olabilir. Ancak olası bir tehlike de göz ardı edilmemeli. Girit veya Fethiye açıklarında meydana gelebilecek güçlü bir deprem, özellikle Çalış sahili başta olmak üzere kıyılarımızda tsunami riskini artırabilir. Uzman projeksiyonlarına göre böyle bir durumda oluşabilecek dalgaların yüksekliği 2–2,5 metreye ulaşabilir. Dalgalar, suyun iç hacmi ve debisiyle birlikte kıyıdan yaklaşık 1 kilometre kadar içeri girebilir; bu da yaklaşık 22 metrelik yol yani Mustafa Kemal Bulvarı seviyesine kadar su taşkını ihtimali demektir. Bununla birlikte, Şövalye Adası’nın varlığı büyük bir avantajdır. Ada, doğal bir dalgakıran görevi görerek körfezdeki dalga girişimini önemli ölçüde azaltır. Bu sayede Fethiye merkezindeki vatandaşlarımız için olası tsunami tehlikesi yaklaşık 1 metreye kadar düşmektedir. Kısacası, alınan önlemler ve doğal koruma unsurları sayesinde halkımız ve çevre esnafımız bu konuda rahat olabilir. Ama tabi güvenlik için dalga kıranların yapılması da elzemdir.” diye konuştu.