Bu köşe yazısı 5 dakikanızı bile almaz, sonuna kadar okumanızı rica ederim.

Seydikemer – Seydiler Doğumlu Mehmet Çavuş… 19 Yaşında Çanakkale Cephesi’ne gitti. Vatan topraklarında 10 yıl askerlik yaptı. 10 yıl sonra Seydikemer’e döndü, herkes şaşırdı, Çünkü 3 yıl önce şehit kağıdı gelmişti, nüfustan bile düşürüldü. Askerlik şubesine gidince oradaki komutan duygulandı, Karagözler’de tek katlı bir ev tahsis etmek istedi.

“Kumandanım ben bu evi alamam. Cephede yıllarca devlet için, millet için, namus için savaştım mal mülk için değil…” diyerek red etti.

Mütavazi hayatını devam ettirip, devletin verdiği madalyayı aldı ama devletin verdiği gazilik maaşını kabul etmedi “Biz para için savaşmadık” diyerek devlete bağışladı.

                                                                         X XX

Seydikemer Çobanlar Köyü’nden Süleyman 25, Hasan 22 Yaşında Çanakkale Cephesine gittiler. İkisi de şehit oldu. Giderken Hasan’ın 3, Süleyman’ın 2 çocuğu vardı. Hasan’dan hiç bilgi alınamadı, Süleyman’ın ise Yemen Cephesi’ne geçtiği öğrenildi. Dönüşte hasta olan Süleyman’ı akbabalar yedi. Yalan değil, ciddi ciddi akbaba kuşları yedi. Devlet çocuklarına maaş bağladı, anaları Hatce Nine ise maaşı almadı “Ben babalarına söz verdim, çocuklara bakarım. Siz o parayı devlete verin, “Devlet Yaşasın” dedi.

                                                                       X XX

Fethiye Esenköy’lü Abdullah. 1915 yılında Yemen Cephesi’ne gitti. İngilizlere esir düştü. Köyüne şehit oldu diye haber geldi. Kaymakamlık tarafından eşine gidildi. Bir miktar para verilmek istendi. “Benim kocam ölmedi yaşıyor” diyerek parayı redetti. Kaymakamlık görevlileri parayı ısrarla bıraktılar. Fethiye Askerlik Şubesi’nin yolunu tuttu, parayı geri iade etti. Abdullah 5 yıl sonra esir olduğu yerden kurtulup köyüne döndü. Eşinin dediği oldu.

                                                                   X XX

Karaçulha’dan Tellal Amca. 4 oğlu 2 kızı vardı. Oğullarından Ömer, Mustafa, Bayram 1914 yılında Çanakkale Cephesinde şehit düştü. Son oğlu İsmail İstanbul’da subay oldu, ama hastalanıp oda şehit oldu.  Tellal amca üzüntüsünden 1 yıl sonra vefat etti. Muhtar bir gün gelerek Tellal Amca’nın eşi ve kızlarına evde 4 şehit olması nedeniyle kaymakamlıktan çağrıldıklarını yüksek maaş alacaklarını söyledi.  Tellal Amca’nın eşi kaymakamlığın yolunu tuttu. Kaymakamlığa varınca “Çocuklarımız bu devletin birliği için savaştılar, 4 oğlumu bu devletin kurtulması için şehit verdim, devlet yaşasın para almak istemiyorum” deyip geri döndü.

                                                                 X XX

 

SeydikemerKavaklı’dan Halil, 1910 yılında daha 15 yaşındayken cephenin yolunu tuttu. Cephede mermileri tamamen bitince, İngilizler’e esir düştü. İngilizlerin çeşitli işkencelerinden gözleri %75 oranında kör oldu. Bir şekilde kamptan kaçmayı başarıp köyüne döndü. Devlet Halil’e 3 savaşa katıldığı için 3 madalya verip gazilik maaşı bağladı. Halil madalyaları aldı ama maaş için “Biz bu ülke için savaştık, para için değil” diyerek maaş almayı red etti.

                                                        X XX

Daha da sayayım, Karaçulha’dan Ali Onbaşı, Bayır’dan Koca Mehmet, Seki’li Salih ve birçok kahraman ve aileleri maaşlarını almadılar.

Şimdi de büyük dedelerini, nenelerini unutanlar, yabancılara ev, arsa falan satıyorlar, 3-5 kuruş daha alacağım diye, ev kiracılarını nasıl şutlarım diye onu düşünüyorlar.

Sizin atalarınız buydu, okudukça yüzünüz kızarıyor mu ?

(Yukarıdaki bilgiler Mustafa Uslan’ın derlediği “Fethiye’nin Kahramanları" kitabından alınmıştır. Böyle bir çalışma yaptığı için tebrik ederim)