Cumhuriyet tarihinin en büyük depremi Kahramanmaraş ve 10 ilde büyük yıkıma neden olurken, Muğla İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu ve Afet Kurulu üyesi Levent Çimen “‘Deprem Öldürmez, Bina Öldürür’ olaya bilimsel bakmak lazım. Mühendisliği ve bilimi her inşaatta ön planda tutmak gerekir. Arka arkaya çıkarılan imar aflarının da bu büyük yıkımda etkileri var. Fethiye ve Muğla olarak koordineli bir çalışma yürütmek zorundayız. ”ifadelerinde bulundu.
Türkiye’de en büyük deprem felaketinin yaşandığı Kahramanmaraş ve 10 ilde enkaz kaldırma çalışmaları devam ederken bu büyük deprem felaketi ile ilgili olarak Muğla İnşaat Mühendisleri Odası Afet Kurulu üyeleri de deprem bölgesinde incelemeler yapmak üzere bölgeye gitmenin hazırlığını yapıyorlar. Mevcut depremi ve bölgemizde olası depremlere karşı hazırlık çalışmalarını değerlendiren
Muğla İnşaat Mühendisleri Odası yönetim Kurulu ve Afet Kurulu Üyesi Levent Çimen, “Öncelikle depremde hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyorum. Bende bir Kahramanmaraşlı olarak bu büyük felaketin acısını yaşıyorum. Her depremden ders çıkarmak gerekir. Biz oda olarak Fethiye temsilciliğim sırasında 17 Ağustos depreminin her yıl dönümünde yetkililere ve vatandaşlara pek çok konuda uyarı ve önerilerde bulunduk. Ancak, pek de dikkate alınmadığını maalesef böyle büyük yıkımlarda görüyoruz. Fethiye ve Muğla olarak öncelikle kamu binalarından yani 1999 öncesi binalardan başlamak üzere ivedilikle tüm yapı stoğunun çıkarılması gerekir. Kahramanmaraş ve 10 ildeki büyük yıkıma neden olan bu tarihin en büyük depremi Fethiye bölgemizde de olabilir. Çünkü Fethiye 1.derece deprem bölgesidir. Meydana gelen depremin ardından İnşaat mühendisleri odamızı arayan yapılarını inceletmek isteyen vatandaşlarımız var. Bu iyi bir duyarlılık. Şu süreç geçtikten sonra oda olarak bir birim kurup vatandaşlarımıza yardımcı olacağız. ”dedi .
“İmar Barışı Sorundur”
Çimen, “Marmara Depremi yıldönümlerinde yetkililere ve vatandaşlara uyarılarımızı her yıl yaptık. Kahramanmaraş depremi hem deprem büyüklüğü, şiddeti hem de yıkıcılık anlamında Marmara depreminden daha büyük bir deprem olarak ortaya çıktı. Bu ve benzeri depremlere hazırlıklı olmak için yapılacak çalışmalarda oda olarak vatandaşlarımıza, belediyemize ve kurumlarımıza her zaman destek olacağımızı iletmiştik. Ancak hiçbir somut adım atılmadı. İnşaat mühendisliği mesleği, bilim ve teknik maalesef hep ikinci planda tutuldu. Oysa ilk planda olması gerekirdi. Hiçbir tecrübe ve yetkinliği olmayan önüne gelenin müteahhit olduğu bir yerde maalesef bu yıkımlar meydana geliyor. Müteahhitlik belgesi de bu kadar kolay verilmemelidir. İnşaat, bina yaparken liyakatı ve tecrübesi olan mühendislik hizmetleri alınması gerekiyor. Bugüne kadar çıkarılan kanun ve yönetmelikler hep depremden sonrasına sorumlu bulmak adına çıkarıldı. Depremden önce tedbir alınsın çalışması maalesef yine yapılmadı. Bu konudaki uyarılarımızda dinlenmedi. 2017 yılında en son çıkarılan imar barışı ya da imar affı ile projesine uygun yapılmış yapılarda dahi eklentiler, ilave katlar yapılması bu sonuçların meydana gelmesinde Kahramanmaraş ve 10 ildeki yıkımın büyüklüğünde en önemli etkendir. Hiçbir mühendislik hizmeti almamış binalarda da işmar affı uygulanınca daha vahim sonuçlar ortaya çıktı. İmar affı yönetmeliği içerisinde yer alan geçici 16.maddede ‘yapının depreme karşı dayanıklılık hususu mal sahibinin sorumluluğundadır.’ İbaresi de bu yıkımın büyüklüğüne çanak tutmuştur.” ifadelerinde bulundu.
“Mühendislik Hizmeti Şart”
Muğla İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu ve Afet Kurulu üyesi Levent Çimen, mühendislik hizmeti alınması konusuna özellikle değinerek, “Deprem öldürmez, bina öldürür. Olaya bilimsel bakmak lazım mühendisliği ve bilimi ön planda tutmak gerekir. İleride büyük acıları yaşamak istemiyorsak belediyelerden çevre şehircilik müdürlüklerine kadar tüm yetkililer her inşaat ile ilgili olarak mühendislik hizmetine öncelik vermelidir.” şeklinde konuştu.





