Zemin sıvılaşmasının yoğun olduğu mahalleleri de söyleyen Erçetin, deprem sırasında bu mahallelerin daha çok hasar alabileceğini kaydetti. Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Fethiye’de oluşabilecek depremler araştırma konusu oldu. Fethiye’nin zemin hareketlerini inceleyen Jeofiizik Mühendisi Engin Erçetin, Fethiye TV’de yayınlanan Pozitif Düşünce programında merak edilen soruları yanıtladı. Fethiye 24 Nisan 1957’de 7.1 ve 25 Nisan 1957 yılında 7.3 şiddetindeki deprem felaketi ile yerle bir olduğunu ve 67 kişinin hayatını kaybettiği depremi hatırlatan Erçetin, aradan 65 yıl geçtiğini vurguladı. Fethiye’de 70-80 yıl ara ile büyük depremlerin yaşandığını önümüzdeki 5 seneden itibaren, 20 senelik bir zaman içerisinde yeni deprem gerçekleşme olasılığının çok yüksek olduğuna değindi.
Fethiye’de zemin sıvılaşmasının yüksek olduğu mahalleri de sıralayan Erçetin, “22 metrelik yoldan Muğla Makasının olduğu Günlükbaşı yoluna kadar aslında alüvyon yatağı. Oraya kadar da 3-4 metreye yakın yer altı suları var. Çalıca mevkiine kadar çıktığımız zaman yer altı su seviyesi git gide iniyor. Fethiye’de sıvılaşma açısından tehlikeli olan yerleri söyleyecek olursak çalış bölgesini rahatlıkla sayabiliriz, Foçayı , Günlükbaşı, Kargı, Yanıklar, Göcek ve İnlice sahil tarafını da rahatlıkla sayabiliriz. Fethiye’nin bir çok noktasında zemin sıvılaşması mevcut” diye konuştu.
“Fethiye’den Geçen Fay Hattı Belli Aralıklarla 7 Üzerinde Deprem Üretiyor”
Jeofizik Mühendisi Engin, “Fethiye’yi merkez aldığımız zaman 100 kilometre yarı çapındaki 1900 yılındaki depremleri incelediğimiz zaman ortalama olarak 70-80 sene de bir 7.2, 7.3 büyüklüğünde deprem üretme potansiyeli var. Fethiye’nin Rodos açıklarına baktığımız zaman 6 ve üstü büyüklüklerinde 1900 yılından bu yana oluşan tarihsel depremler. 1900 yılından önceki Girit Adasında milattan sonra 380’li yıllarda 8 büyüklüğünde depremler meydana gelmiş. 1300’lü yıllara baktığımız zaman Rodos Adası’nda 7.6 büyüklüğünde bir deprem meydana gelmiş. Rodos Limanını yerle bir etmiş. Tabi buna Tsunami de etkili olmuş. Fethiye kıyılarına çok ciddi etkileri olmuş. Bütün bu verilere baktığımız zaman ortalama olarak Fethiye-Burdur fay hattının 70-75 senelik 7.2, 7.1’lik deprem üretme potansiyeli var. Kaba bir hesap yaptığımız zaman 1957’de ki depremden bugüne saydığımız zaman biz bu sayının sonuna gelmek üzereyiz. Her depremden sonra zeminin yapısı yeniden oluşuyor. Bir sonrakinde stres dayanımı 50-60 seneyi bulabilir. Ortalama hesaplarla gidebiliyoruz. Tahmini yeri, zamanı söyleyebiliyoruz. Bu konu da hazırlık yapmakta yetkililere ve halkımıza kalmış. Fethiye’de umarım böyle bir depremle karşılaşmayız. Tektonik faaliyetin olmadığı yerde bir canlılıkta olmaz. Fethiye’nin deprem riskine baktığımız zaman önümüzdeki 5 seneden itibaren, 20 senelik bir zaman içerisinde gerçekleşme olasılığı çok yüksek” diye konuştu.
“Fethiye’nin Zemin Sıvılaşma İhtimali Yüksek Olan Yerler Var”
Şu an da dolgu sahasının olduğu bölge 22 metrelik yolun olduğu yere kadar geliyor. Deprem sırasında yeraltı suyu varsa etkisini yükseltiyor. Aynı zamanda binayı yan yatıran bir olgu oluyor. Statik durumda durağandır ama deprem dalgasıyla beraber yer altı suları yüzeye doğru yükselecek. Haliyle bu sıvılaşma binanın temeline geldiği zaman oynatmaya sebebiyet verecek. Fethiye’de baktığımız zaman sahil bandından iyi kötü ortalama 22 metrelik yola kadar dolgu var. 22 metrelik yoldan Muğla Makasının olduğu Günlükbaşı yoluna kadar aslında alüvyon yatağı. Oraya kadar da 3-4 metreye yakın yer altı suları var. Gitgide Çalıca mevkiine kadar çıktığımız zaman yer altı su seviyesi git gide iniyor. Fethiye’de sıvılaşma açısından tehlikeli olan yerleri söyleyecek olursak çalış bölgesini rahatlıkla sayabiliriz, Foça, Günlükbaşı, Kargı, Yanıklar, Göcek ve İnlice sahil tarafını da rahatlıkla sayabiliriz. Fethiye’nin bir çok noktasında zemin sıvılaşması mevcut. Buralara ev yapılmaz diye bir şey yok. Bizler zemine göre uygun binalar yapılmasını öneriyoruz” şeklinde konuştu.
