Türkiye Cumhuriyeti İletişim Başkanlığı, bazı yayın organlarında yer alan "İmralı görüşmeleri" ve "anayasa pazarlığı" iddialarına sert bir yanıt verdi. Başkanlık, bebek katili Abdullah Öcalan ile devlet arasında herhangi bir anayasal veya yasal değişiklik pazarlığının kesinlikle söz konusu olmadığını vurgulayarak, "Terörsüz Türkiye" hedefi doğrultusundaki kararlı mücadelenin aralıksız devam ettiğini duyurdu. Dezenformasyon odaklı bu tür haberlere itibar edilmemesi gerektiği önemle belirtildi. İşte İletişim Başkanlığı'nın o kritik açıklaması ve detaylar...
İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi, son günlerde kamuoyunda tartışılan ve spekülasyonlara yol açan "İmralı'dan örgüte çağrı" ve beraberindeki "anayasa pazarlığı" iddialarına ilişkin resmi bir açıklama yayınladı. Merkez, özellikle "Bir yıla aşkın süredir müzakere yürütülüyor. Anayasa Mahkemesi üyesi, Yargıtay üyeleri, yüksek hakimlerden oluşan 20'den fazla hukukçu bir masa kurdu" şeklindeki haberlerin tamamen asılsız ve dezenformasyon ürünü olduğunu kesin bir dille ifade etti.
"Devletin Öcalan'la Pazarlığı İddiası YALAN! Tek Hedef Terörsüz Türkiye!"
İletişim Başkanlığı'nın bilgilendirme metninde, "Öcalan’ın 'silah bırakma ve örgütün kendisini feshetme çağrısı' karşılığında Devletle herhangi bir anayasal/yasal değişiklik pazarlığı söz konusu değildir" ifadeleri net bir şekilde vurgulandı. Açıklamada, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin terörle mücadeledeki kararlılığının altı çizilirken, "Terörsüz Türkiye" vizyonuna ulaşma yolunda atılan adımların hiçbir şekilde taviz verilmeden sürdürüleceği belirtildi.
Dezenformasyona Karşı Uyarı: "İtibar Etmeyin, Oyuna Gelmeyin!"
İletişim Başkanlığı, bu tür yalan haberlerin amacının "Terörsüz Türkiye'ye doğru atılan olumlu adımları baltalamak" olduğunu belirterek vatandaşları dezenformasyon faaliyetlerine karşı dikkatli olmaya çağırdı. Yapılan açıklamada, "Terörsüz Türkiye'ye doğru olumlu adımlar atılmasını engellemek isteyenler tarafından yürütülen/yürütülecek olan dezenformasyon faaliyetlerine itibar edilmemelidir" uyarısı yapıldı. Bu uyarı, kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi ve terörle mücadeledeki milli birliğin korunması açısından büyük önem taşıyor.
