BELİZAR- SEVİM TUTAR ARICAK - FETHİYE

Bir yılı geçmiş kitabı adıma imzalayıp vereli ama ancak nasip oldu okumak. Ankara/2021- İZAN YAYINCILIK. Anı- Roman yazıyor edebiyat türü olarak ama bunlar yetersiz kalıyor ki, yazar bir yörük kadını şahsında, erkek egemen toplumda ezilen, horlanan, aşağılanan, yok sayılan tüm kadınların acılarını anlattığı bu kitapta edebiyat türleri ile kendini sınırlamadan bulduğu her imkândan yararlanıyor. Sesini haykıracak nereyi bulursa oradan sesleniyor . Amaç ezilen kadının sesini haykırmak olunca, Anı- Roman olarak başlayan kitapta; bir bakıyorsunuz yazar romandan basını uzatmış görüşlerini anlatıyor, bir yerde şiirlerini okuyor. Kitap belgesel oluyor, sosyoloji alan çalısması oluyor, öykü oluyor, gezi notları oluyor. Bunların hiçbirine takılmıyor yazar. Varsa yoksa BELİZAR-, PELİN ve ezilen kadının bugün bile çözülmeyen hatta daha da ağırlaşan yaşama çabası, onurlu varoluş mücadelesi.

Aydın, çağdaş bir kadın yazar olarak ele aldığı kadın sorununu , Belizar' ın şahsında ya da karakterinde dünyaya haykırmaya gayret ediyor. Üstelik de Türkiye'nin en batısında, Ölüdeniz gibi dünyaya nam salmış bir turizm bölgesinde kadın bu haldeyse, varın doğudaki yörelerde yaşayan kadınların durumunu siz düşünün artık .

Romanın neredeyse özeti olan bir sayfaya bakar mısınız içim cız etti doğrusu:

" Gökyüzü bile parsellendi, çocukluğumun yıldızları pırıltısını yitirdi. İnsanlar ruhunun dingin güzelliklerini paraya değişti Herkes birbirinden çıkar beklentisi ilişkisine girdi. Toplum sindi, herkes kendi sisli dünyasına çekildi.

Seksenbeş yıl sonra halâ çocuk gelinlerin varlığı ve kadının eşitliğini tanımayan önrmsemeyen erkek egemen bir toplum olarak, binlerce kadının erkekler tarafından öldürülmesi çağdaş bir topluma yakışmamaktadır.

Halâ kız çocukları için başlık parası talep eden aşiretlerin varlığı içimizi kanatmakta olup, her on kız çocuğundan dördü gelin çocuk olarak karşımıza çıkmaktadır.

Kucağında oyuncak bebeği olan bir kız çocuğunu dedesi yaşında bir erkeğin koynuna eş diye sokan bir düzen ahlaki bir çürüyüşün vücut bulmuş halidir ."

Ne yazık ki yazarın sözünü ettiği kadın/larımız sorunu bugün daha da içimizi kanatan bir sorun olmuş, kartopu gibi büyüdükçe büyümüştür ve sadece kadınların değil akıl vicdan sahibi erkeklerin de ciddi mücadele etmesi gereken bir insanlık sorunu haline gelmiştir.

Sevim Tutar Arıcak arkadaşımızı kutlar, aydın bakışıyla nice güzelliklere imza atmasını dilerim.

Bu kitap vesilesiyle tüm yazar arkadaşlara küçük ama çok önemli bir not: Siz siz olun eserinizdeki yazım hatalarını kontrol ettirmeyi unutmayın ve bu işi sakın ola yayınevine bırakmayın.