Fethiye Bilim ve Sanat Merkezi’nde eğitim gören 7. sınıf öğrencileri Kürşat Cömert, Bayram Efe Konuk ve İsmayıl Mursalzade, danışman öğretmenleri Tuğba Büyük rehberliğinde TÜBİTAK 2204-B Ortaokul Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması kapsamında anlamlı bir projeye imza attı. Öğrenciler, “Gelenekten Geleceğe; Dastarın Dijital İzleri” adlı çalışmalarıyla Fethiye’nin önemli kültürel değerlerinden biri olan dastar dokumacılığını dijital dünyaya taşıdı.
Kurum Müdürü Hasibe Polat Dayıoğlu’nun desteğiyle hayata geçirilen projede, Yeşil Üzümlü Mahallesi’ne özgü coğrafi işaretli geleneksel el sanatı dastar dokumacılığı ele alındı. Somut olmayan kültürel miras niteliği taşıyan bu el sanatı, geçmişten günümüze bölge kadınlarının el emeğiyle yaşatılırken; günümüzde genç kuşakların farklı alanlara yönelmesi ve ekonomik getirilerin sınırlı olması nedeniyle usta sayısının giderek azalmasıyla karşı karşıya bulunuyor.
Bu durumdan yola çıkan öğrenciler, dastar dokumacılığının sürdürülebilirliğine katkı sağlamak amacıyla kapsamlı bir saha çalışması yürüttü. Proje kapsamında Fethiye Likya Kadın Kooperatifi ve Dastarhane’de araştırmalar yapan öğrenciler, İncirköy ve Yeşil Üzümlü’de devam eden dastar dokumacılığı kurslarını da ziyaret etti. Yapılan incelemelerde dastarın tarihi, yapım aşamaları ve yöreye özgü yanışlar (motifler) hakkında detaylı bilgiler toplandı; usta dokumacılarla gerçekleştirilen görüşmelerle geleneksel bilginin kuşaktan kuşağa aktarım süreci yerinde gözlemlendi.
Elde edilen veriler doğrultusunda öğrenciler, gençlerin ilgisini çekmek ve kültürel mirasın yaşatılmasına katkı sunmak amacıyla dijital içerikler hazırladı. Proje kapsamında dastar dokumacılığına ait bilgi ve görsellerin yer aldığı bir sanal müze oluşturulurken, tanıtım amacıyla bir blog sitesi ve YouTube kanalı da hayata geçirildi.
“Gelenekten Geleceğe; Dastarın Dijital İzleri” projesiyle öğrenciler hem kültürel miras bilinci kazandı hem de geleneksel değerlerin dijital araçlar aracılığıyla daha geniş kitlelere ulaştırılabileceğini ortaya koydu. Proje, yerel kültürün korunması ve genç nesillere aktarılması açısından örnek bir çalışma olarak öne çıkıyor.


