Yaban Domuzları
Yaban domuzlarıyla ilgili daha önce de yazmıştım, sorunu detaylı anlatıp, olası tehlikelerden bahsedip, çözüm önerilerimi sıralamıştım.
- Değişen bir şey oldu mu?
- Hayır.
- Bilimsel bir çözüm bulma adına girişimde bulunuldu mu?
- Bilmiyorum.
- Konuyu farklı yönleriyle ele alabilecek, bir proje başlatıldı mı?
- Haberim yok.
Bu soruları ve benzer cevapları çoğaltabiliriz. Ama gerçek şu ki, halk mustarip ve yöneticiler etkisiz.
Demek ki konuyu gerekli ciddiyette anlatamamışım. O zaman buyurun.
Bazı mahallelerimizin belirli bölgeleri kelimenin tam anlamıyla “domuz ağılına” dönüştü. Bu ağılların önünden geçerken, domuz dışkılarına basmadan geçebilmek için oldukça büyük bir çaba harcamanız gerekebilir. Hele koku dayanılmaz boyutta. Bir an tereddüt edebilir, şu an gerçekten şehirde miyim diye sorgulayabilirsiniz. Devrilmiş ve içi talan edilmiş çöp bidonları, caddelerde aile boyu gezen domuzlar, artık alışılmış durum olarak karşımıza çıkıyor. Fakat kimse çöplere ve her türlü atığa temas etmiş domuzun şehir içinde gezinirken taşıdığı riske değinmiyor. Bu durumun yaratacağı hijyen felaketine parmak basmıyor.
İşin bir de diğer yanı var. Bunu anlatırken biraz bilimsel yaklaşımda bulunalım. Zoonoz, hayvanlarda bulunup, insanlara geçebilen ve insanları da hasta edebilen hastalıkların genel adıdır. Brusella zoonozdur, kuduz zoonozdur, kist hidatik zoonozdur. Domuzlarda bulunan Taenia solium kökenli rahatsızlıklar zoonozdur. Bu parazit domuzları konakçı olarak kullanarak insanlara geçebilen ve yerleştiği bölgeye ve organa göre ölümcül olabilen bir etkendir. Yumurtaları tozlarla, diğer evcil hayvanlarla, bitkisel ürünlerle taşınabilir. Toplumumuzda domuz eti yenmediği için şanslıyız diyebiliriz ama çeşitli fiziksel temaslar bu parazitin bulaşmasına sebep olabilir.
Farklı bir açıdan baktığımızda domuz birçok hastalık etkenine karşı dirençli bir metabolizmaya sahiptir. Yani taşıdığı hastalık etkeni olan bakteri veya virüs domuzu hasta etmezken, bulaştırdığı canlıyı hasta edebilir, hatta öldürebilir. Hepimizin medyadan defalarca duyduğu domuzlarda bulunabilen domuz gribi virüsü, insanlara bulaşıp hasta edebilir. Kuş gribi de böyledir. Domuzlar bünyelerinde bu virüsleri uzun süre taşıyabilecekleri için virüslerin bir birilerinden genetik materyal alarak farklılaşması mümkün olabilecek bir durumdur. Bu durum sadece insanları değil domuzların şehir içerisinde karılaştıkları pet hayvanlarını da etkileyebilecek bir hassasiyete sahiptir.
Virüslerin farklılaşarak hastalık oluşturabilecek duruma gelmelerine ve bunu toplum içinde gerçekleştirmelerine biz pandemi diyoruz. Pandemiyi bütün geçekleriyle ve acılarıyla yaşamış bir toplum olarak, bu konuya gereken dikkati göstermeliyiz.
Üzerinde durduğumuz konu, benim yetkimde değil diyerek geri durulacak, bana ne deyip topu taca atacak ya da hayvanlar bizim dostumuzdur, biz onların yaşama alanlarını işgal ettik onlarda şehre indi denecek kadar basite indirgenen bir sorun değildir. Hiçbir yabani hayvanın yeri şehir değildir, eğer öyleyse hem kendin soyuna hem de topluma zara verir.
Bu tehlikeli istilanın öneminin anlaşılıp, gereken tedbirlerin bir an önce alınması için ismi Fethiye’yi yönetenler listesinde ismi bulunan herkesi göreve davet ediyorum.