DÜNYA DEDİKLERİ!...

Adamın biri Hz. İsa’ya “Sana yoldaş olabilir miyim” diye teklifte bulunur. Teklifin kabul edilmesi üzerine beraber yola koyulurlar.

Bir nehir kenarına varınca yemek molası için otururlar. Yanlarında üç çörek vardır.

İkisini yerler, biri artar. Bu arada Hz. İsa nehre su içmeye gider. Döndüğünde üçüncü çöreği bulamaz.

Adama “Çöreği kim aldı?” diye sorar. Adam “Bilmiyorum” diye cevap verir.

Tekrar yola düşerler.

Yolda iki yavrulu bir geyik görürler. Hz. İsa yavrulardan birini çağırır, keser, etinin bir kısmını kızartarak yerler.

Yemekten sonra Hz. İsa geyik yavrusunun kalıntılarına “Allah’ın izniyle canlanıp kalk” der, yavru derhal canlanıp kalkarak oradan uzaklaşıverir.

Bu olay üzerine Hz. İsa yoldaşına sorar: “Sana az önceki mucizeyi gösteren Allah için söyle, üçüncü çöreği kim aldı?” Adam yine “Bilmiyorum” diye cevap verir.

Bir müddet sonra bir göle varırlar, Hz. İsa adamın elinden tutar, su üstünde yürüyerek karşıya geçerler. Gölü aşınca Hz. İsa “Sana az önceki mucizeyi gösteren Allah hakkı için soruyorum: Üçüncü çöreği kim aldı?” der. Adamın cevabı değişmez: “Bilmiyorum.”

Yolları bir çöle düşer; otururlar. Hz. İsa bir yere kum ve toprak yığar “Allah’ın izniyle altın ol” der, yığın altına dönüşür. Hz. İsa altını üçe bölerek adama “Üçte biri benim, üçte biri senin, üçte biri de çöreği alanın” deyince, adam “Çöreği alan bendim!” diye gerçeği heyecanla itiraf eder.

Bunun üzerine Hz. İsa “Altının hepsi senin olsun” diyerek adamı terk eder.

Adam altının başında dururken yanına iki haydut gelir.

Onu tehdit ederek altını almak isterler.

Adam: “Altınları üçe bölebiliriz.” der. Adamın teklifi kabul edilir. İçlerinden birini, yiyecek almak üzere şehre gönderirler.

Şehre giden adam, yolda “Niye altını onlarla bölüşeyim, alacağım yiyeceğe zehir katar onları öldürürüm, böylece altının hepsi bana kalır” diye düşünür ve yemeğe zehir katıp döner.

Altının yanında kalanlar da “Niye ona altının üçte birini verelim, dönünce onu öldürür, altını ikimiz paylaşırız” diye konuşup anlaşırlar. Adam dönünce onu öldürürler, fakat zehirli yemeği yiyince de can verirler; böylece altın çöl ortasında, üç cesedin arasında sahipsiz kalır.

Daha sonra yolu olay yerinden geçen Hz. İsa, durumu görünce yanındakilere “İşte dünya budur, ondan sakının” der.

İki kuruşluk dünya için bir birini parçalayanlar,

Makam-mevki için olmadık Kılık-kıyafete bürünenler..

Dünya kime vefa göstermiş ki size göstere!!!...

Dünya ile olan ilgiyi, ölçülü tutmak, helâlinden kazanmak, yeri ve zamanı geldiğinde muhtaç olanlarla paylaşmak lazım vesselam…

Günün Duası

Yarabbi!...

Sana sonsuz Hamd-ü Senâlar olsun.

Efendimiz, rehberimiz, yol göstericimiz, Rasül-ü Ekrem Sallâllahü Aleyhi ve Sellem efendimize, Ehl-i Beyt’ine ve Ashab’ına Salât-ü Selam olsun.

Yarabbi!

İcâbet vaktinde ellerimizi açtık, sana yalvarıyoruz. Dualarımızı kabul eyle Allahım...

İşlerimizi kolaylaştır ve hayırla başlat hayırla tamamlat Yarabbi...

Anamızı-babamızı, yakınlarımızı ve bütün Mü’minleri affeyle Allahım...

Hesab gününde bizleri mahcub etme Yarabbi...

Dünyada ve Ahirette her şeyin en güzelini ihsan eyle, bizleri ateşten koru Allahım...

Yarabbi!...

Maddi-Mânevi savrulmalardan bizleri muhafaza eyle.

İmanımızı kâmil eyle, amellerimizi sâlih eyle, günahlarımızı affeyle Allahım...

İki seneye yakın Covit belası ile savaştık.

Camilerden, cumalardan, Bayramlardan uzak kaldık.

Evlerimize kapandık.

Acı hatıralarla tarihin derinliklerine gömmeye çalışırken.

Şimdi de Deprem…

11 ilimizdeki kardeşlerimiz ev’siz, yurt’suz, yuva’sız kaldı. Onlarla birlikte bizlerde yandık kül olduk.

Medet Allahım medet……

Altından kalkamayacağımız belâ ve musibetlerle bizleri imtihan etme!.

Yarabbi!

İçimizdeki yangınlar, taleblerimiz, dertlerimiz sana malumdur. Sen vermeyeceğini hayal bile ettirmezsin. Bize lazım olanı bizden iyi bilirsin.

Dualarımızda arz ettiklerimizi, gönlümüzden geçenleri sen ihsan eyle Allahım...

Sabahımız hayrolsun

Gündüzümüz Nur olsun

Yüreğimiz huzurla dolsun

Hayırlar celbolsun

Şerler defolsun.

Amin amin amin ....