İstiklâl Marşının kabulü…

Ey Rabbim!..
Bu güzel günün seherinde sana, senin razı olacağın dua için kalkan hiç bir eli boş çevirme Allahım!...

Bilerek- bilmeyerek, küçük- büyük işlediğimiz ne kadar günah ve kusurumuz varsa affet ve bizleri bağışla Allahım!...

Küçüklüğümüzden bu yaşımıza, ayağımızdan başımıza kadar işlediğimiz nice günahlar varsa Tevbe Yarabbi, Tevbe Yârabbi, Tevbe Yarabbi!...

Çocuklarımız harama bulaşmasınlar, onlara helalından, hesap etmedikleri yerden bereketli rızıklar ver Allahım!...

Çaresizmiş gibi görünen hastalıkların çaresi sendedir devâsını lütfeyle Yarabbi! ...
Dertlerimiz devâ, borçlarımız edâ, hastalarımız şifa ile buluşsun.

Anne- baba ve hocalarımızı, tüm ebediyete göçenlerimizi affeyle!..

Bizleri istikamet, birlik ve kardeşlikten ayırma!..
İbadetlerin özü olan dualarımız makbul eyle!...

Özümüz pâk, yüzümüz ak, sözümüz Hakk, gözümüz tok olsun.

Bizi zatından başka bir kapıya muhtaç etme, bizlere hesap etmediğimiz yerden helal ve bereketli rızıklar ver Allah’ım!...

Şu saatte yapılan bütün dualarımız kabul olsun. 
Allah yar ve yardımcımız olsun.
Allah’ın selamı üzerinize olsun.
Allaha emanet olasınız.

[09:10, 14.03.2024] Erdoğan Cankuş Yeni: Aradan 103 sene geçmiş, büyük bir sevinçle, gururla, heyecanla İstiklâl marşını, hazırol vaziyetinde dinler ve söyleriz.
Kıyamet sabahına kadar bu marş söylenecek, bu Bayrak varanımızın ufkunda dalgalanacaktır.
Buna inancımız tamdır.
Biz bu vesile ile Akif merhumun çocukları ile ilgili acı bir hatırayı hüzünle,  biraz da utanarak anmak istiyoruz…
            ——————————
“Mehmet Emin Akif, Çetin Altan’ın odasında!
{ Mehmet Akif merhumun   Çocuklarının sonu}.

1966 yılının son günleri… Çetin Altan, Milliyet gazetesindeki odasında yaşananları şöyle anlatıyor, birlikte okuyalım.

“Bir öğle sonrası... Bayram içeri girdi, ‘Sizi biri görmek istiyor’ dedi.

-Buyursun... 

İçeri tıraşı uzamış, üstü başı bakımsız, yaşlıca, çelimsiz bir adam girdi. Hazırolu andıran bir duruş ve hafif bükük bir boyunla: 

-Bendeniz, dedi, Mehmet Akif'in oğluyum... 

Bir anda ne olduğumu yine şaşırdım ve nasıl şaşırdım bilemezsiniz. 
Eski bir dostluk havası yaratmak istercesine: 

-Ooooo buyurun buyurun, nasılsınız?... türünden bir yakınlık göstermeye çalıştım. 

O tavrını bozmadı: 

-Rahatsız etmeyeyim, dedi. Sizden ufak bir yardım rica etmeye gelmiştim. 

Gökler mi tepeme yıkıldı; yer mi yarıldı da ben mi yerin dibine geçtim; doğrusu fena allak bullak oldum. 

Ve yine tek yapabileceğim şeyi yaptım, cüzdanımı çıkarıp uzattım. O, bükük boynuyla: 

-Siz ne münasip görürseniz, dedi. 

Cinnet cehennemlerinin tüm yıldırımları düşüyordu yüreğime. Cüzdanımı açtım; içinde ne varsa çıkardım -fazla bir şey de yoktu- elimde tuttum. Bir iki adım attı. Sanırım sadece bir on, yahut yirmi lira aldı. 

-Çok çok teşekkür ederim, rahatsız ettim, dedi ve çıktı. 

Aradan bir ay geçti geçmedi. Gazetelerde küçük bir haber ilişti gözüme. 

Beşiktaş'taki çöp bidonlarından birinde Mehmet Akif'in oğlunun ölüsü bulunmuştu”.
             ————————
Bir çokları; Tahsisat-ı Mestûre {örtülü ödenek} denilen çeşmeden bol bol istifade ederken Akif merhumun çocukları sefâlet içinde öldüler.

Akif’in cebinde para bulunmazdı.

Taceddin dergahından meclise yaya gelir-giderdi.

Kış günü paltosunu bir fakire giydirivermişti.

O İstiklâl marşı için bir kuruş talep etmezken biz onun çocuklarının, torunlarının halini hatırını soramadık 

İstiklâl Marşının kabülünün  103. yılını bir de bu hazin halleri hatırlayarak kutlayalım.
“Rabbim bu ülkeye bir daha istiklâl marşı yazdırmasın”, diyen Mehmet Akif’in ruhu şâd olsun, bizi bağışlasın.
Vesselam 
Halil ARIK.
12.Mart.2024
[09:10, 14.03.2024] Erdoğan Cankuş Yeni: Günün Duası
[09:10, 14.03.2024] Erdoğan Cankuş Yeni: Ey Rabbim!..
Bu güzel günün seherinde sana, senin razı olacağın dua için kalkan hiç bir eli boş çevirme Allahım!...

Bilerek- bilmeyerek, küçük- büyük işlediğimiz ne kadar günah ve kusurumuz varsa affet ve bizleri bağışla Allahım!...

Küçüklüğümüzden bu yaşımıza, ayağımızdan başımıza kadar işlediğimiz nice günahlar varsa Tevbe Yarabbi, Tevbe Yârabbi, Tevbe Yarabbi!...

Çocuklarımız harama bulaşmasınlar, onlara helalından, hesap etmedikleri yerden bereketli rızıklar ver Allahım!...

Çaresizmiş gibi görünen hastalıkların çaresi sendedir devâsını lütfeyle Yarabbi! ...
Dertlerimiz devâ, borçlarımız edâ, hastalarımız şifa ile buluşsun.

Anne- baba ve hocalarımızı, tüm ebediyete göçenlerimizi affeyle!..

Bizleri istikamet, birlik ve kardeşlikten ayırma!..
İbadetlerin özü olan dualarımız makbul eyle!...

Özümüz pâk, yüzümüz ak, sözümüz Hakk, gözümüz tok olsun.

Bizi zatından başka bir kapıya muhtaç etme, bizlere hesap etmediğimiz yerden helal ve bereketli rızıklar ver Allah’ım!...

Şu saatte yapılan bütün dualarımız kabul olsun. 
Allah yar ve yardımcımız olsun.
Allah’ın selamı üzerinize olsun.
Allaha emanet olasınız.
Amiiinnn...